Dünya çapında tüketimi yaygın olmasına rağmen bizim ülkemizde hala nadir olarak kullanılan avokado tam bir şifa kaynağı diyebiliriz. Avokadonun içerisinde önemli fitokimyasallar vardır yani bağışıklı sistemimiz güçlenmesine aracılık ederler. Bir porsiyon avokado içerisinde; ağırlıklı olarak posa,vitaminler (K ve E),potasyum ve magnezyum bulunmaktadır.
Avokado; tekli doymamış yağ asitlerinden (MUFA) zengindir.Yapılan bir çok çalışmada avokado tüketen bireylerde LDL-kolesterol düştüğü,metabolik sendrom hastalığına yakalanma riskinin azaldığı ve vücut ağırlığının azaldığı ve HDL-kolesterolü arttırdığı görülmüştür. Yeterli ve dengeli beslenildiği takdirde avokado kilo kontrolü sağlar. Bitki sterolü olan beta-sterol bulundurmasıyla kardiyovasküler hastalıklardan, tip 2 diyabet ve osteoartrit yakalanma riskini azalttır. Lütein ve zeksantin içermesiyle de göz sağlınızı, ultraviyole (UV) ışınlara karşı da derinizi ve K vitaminden zengin olmasıyla osteoporoz hastalığından (kemik erimesini) korur. Ayrıca içerisinde fitokimyasal olarak karotenoid, terpenoid ve glutatyon bulundurarak kansere karşı bağışıklık sistemimizi güçlendirir ve anti-aging etkisi de vardır.
Yalnız şunu da belirtmeden geçemeyeceğim; avokado yüksek yağ içerdiğinden dolayı enerji miktarı da fazladır. Evet yapılan birçok çalışmalarda başta kardiyovasküler olmak üzere birçok hastalıktan koruyucu etkisi olduğu savunulmaktadır. Lakin avokado yüksek miktarda K vitamin içermektedir. Diyet listenizde avokadoya yer verirken besin-ilaç etkileşimini göz ardı etmeyiniz.Avokado, antikoagülan (Warfarin- coumadin ) ile etkileşime girerek ilacın etkisini azaltır. Eğer coumadin ilacını kullanıyorsanız 3 saat önce ve 3 saat sonra kuralına lütfen uyunuz. Avokadoyu doğru ve dengeli tüketildiği zaman yaşam kalitenizi arttıracaktır.
Yorumlar (0)
Yazıya ilk yorumu siz yazarak düşüncelerinizi diğer kullanıcılarla paylaşabilirsiniz.